2 Temmuz 2015 Perşembe

Edebiyattan soğutan yayınevi: Kitap Zamanı


Büyük harfleriyle tam gözüme layık bulduğum kitabımın 203. sayfasına geldiğimde cümlelerin karman çorman yazılışına artık tahammülüm kalmamıştı. İngilizcesini araştırdım ve "It was the best of times, it was the worst of times, it was the age of wisdom, it was the age of foolishness, it was the epoch of belief, it was the epoch of incredulity, it was the season of light, it was the season of the darkness, it was the spring of hope, it was the winter of despair, we had everything before us, we had nothing before us, we were all going direct to heaven, we were all going direct to the other way- in short, the period was so far like the present period, that some of its noisiest authorities insisted on its being received, for good and evil, in the superlative degree of comparison only. " gibi çarpıcı bir paragrafla başladığını gördüm. "Kitap Zamanı" çevirindeyse "Yıl, 1775. Yağmurlu ve çok soğuk bir kış gecesi. Dover postası, ..." cümleleriyle başlıyor. Devamına da göz attım tabii. Sanki birisi aslını okuyup aklında kalanları kendi tekrar yazmış gibi bir çeviri üstelik Türkçeden yoksun! Ne öznesi belli ne nesnesi! 203 sayfa katlandım ama en azından kitabı bitirmedim şükür ki! Ne de olsa zararın neresinden dönersen kardır. Yani insanlara yalan yanlış şey okutacağınıza hiçbir şey yapmayın daha iyi. Bırakın işin ehli olanlar çevirsinler kitabı da parası neyse alıp okuyalım, işte gördük ucuz etin yahnisi yenmiyor. Küçük yayınevlerine şans verirdim ama artık güvenim de kalmadı. Bildiğim yayınevlerinden şaşmayacağım artık.

9 yorum:

  1. Ne yazık ki bazı büyük yayınevleri dışındaki yayıncılar -korsan kitap düzeyinde- kalitesiz ve özensiz baskıları çok düşük fiyatlarla piyasaya sürüyorlar. Hem dizgi yönünden kalitesiz ve hem de ticari kaygılarla eksik çeviriler yayınlıyorlar. Özellikle İki Şehrin hikayesi gibi büyük klasiklerin mutlaka ciddi yayınevlerinden alıp okunması gerekiyor.
    Özellikle kitap açısından söylemeliyim ki; ucuzsa vardır bir illeti

    YanıtlaSil
  2. Merhaba,
    Blogunu yeni keşfettim ve yazıların çok hoşuma gitti. Ve çok haklısın. Bazı yayınevleri paraları çok gitmesin diye üniversite öğrencilerine çeviri yaptırıyor. Bundan kaynaklanan sorunlar çok fazla var. Ben bundan dolayı belirli kitleye ulaşmış yayınevlerini tercih ediyorum.
    Ve bloguma ben de beklerim, seni takibe aldım ^-^
    sizleriizliyorum.blogspot.com.tr

    YanıtlaSil
  3. Ben sorunun açıkçası yayınevinden ziyade çevirmenden olacağını düşünüyorum. Tabii dediğiniz gibi kalitesiz yayınevleri de yok değil. Bilindik olanlara yönelin siz, umarım bir daha kitabınızı yarım bırakmazsınız :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çevirmende sorun var evet ama bu yayınevinin hiç editörü ya da ne bileyim denetleyeni yok mu? Her çevirmenin çevirisini de basmasınlar yani. :) Yorumunuz için teşekkür ederim ama yarım bırakmayacağım artık kütüphaneden edinip devam edeceğim kaldığım yerden :)

      Sil
  4. merhaba tatlı keşif etkinliğinden geldim:) bende bloğuma beklerim sevgilerle !!

    YanıtlaSil
  5. Hele de klasikler okunacaksa muhakkak çok kaliteli yayınevleri tercih edilmeli , yoksa zehir oluyor okumak :(

    YanıtlaSil